Ege Serbest Bölgesi`nde faaliyet gösteren Safe Spice, kuru gıda ihracatçısı firmaların korkulu rüyası olan salmonella, eschericca coli, bacillus cereus gibi bakterileri geliştirdiği sistemle yok ediyor.
Gıda ürünü ihraç eden kuruluşların önünde en büyük engeller arasında yer alan bakteri ve mikrobiyolojik zararlılar tehlike olmaktan çıkıyor. Ege Serbest Bölgesi`nde faaliyet gösteren Safe Spice, ihracatçı firmaların korkulu rüyası salmonella, eschericca coli, bacillus cereus gibi bakterileri geliştirdiği sistemle yok ediyor. Firmanın yüzde 50`sinin yabancı sermayeye ait olduğunu, yüzde 50`sinin ise Kütaş Grubuna ait olduğunu belirten Safe Spice Genel Müdürü Şebnem Karasu, ABD, Avrupa Ülkeleri ve Japonya` ya yapılan baharat ihracatında eskiden mikrobiyolojik değerler aranmıyordu. Dolayısıyla ihracatçı firmalar bu tip istekte bulunan ülkeler için strelize işlemlerini yurtdışında yaptırıyordu. Ancak yine ilk girişte ürüne dair birtakım garantilerin verilmesi gerekiyordu dedi.
BUHAR STRELİZASYONU;
ABD Gıda Denetim Dairesi FDA`nın bakteri tespit ettiği ürünleri alıkoyduğunu ve ihracatı gerçekleştiren firmayı kara listeye alarak bir daha ihracat yapmasını engellediğini anlatan Karasu, bunun üzerine Türkiye`nin de baharat ve kuru ürünlere strelize sağlayan teknoloji arayışına girdiğini söyledi. Karasu, ABD`de şu an etilanoksit (ETO) denen bir yöntem var. Bu tamamiyle kimyasal bir yöntem. O şekilde strelizasyon yapılıyor. Ama AB ülkeleri ve Japonya`da bu şekilde strelizasyon yasaklanmış durumda. O nedenle tam doğal yöntem olan buhar strelizasyonu tercih ediliyor. Buhar yapraksı baharatların özelliğini yitirmelerine neden oluyor diye konuştu. Türk mühendislerinin buharlı vakum projesi üzerinde çalışarak geliştirdiği sistemde yapraksı bitkilerin özelliğinin yitirilmesinin önüne geçildiğini anlatan Şebnem Karasu şöyle devam etti, Çok yüksek bir vakum uyguluyoruz. O yüksek vakumdan sonra buharı uyguladığımızda çok kısa bir sürede istenilen sterilizasyon süresine ulaşıyoruz. Bu şekilde ürünün kalitesinde hiçbir değişiklik yaratmadan, uçucu yağlarını ve nemini değiştirmeden bakterilerini öldürmüş oluyoruz.
3 MİLYON İHRACAT;
Türkiye dışından, Mısır, İsrail, Fas, Ukrayna, Bulgaristan ve Zimbabwe`den gelen değişik tipte baharatlarla birlikte 18 çeşit baharatın strelizasyonunu gerçekleştirdiklerini belirten Karasu, yeni projelerinin ise kuru meyve ve sebze strelizasyonu olduğunu açıkladı. Yıllık 20 bin ton kapasiteli tesisin 4`te 1 kapasite ile çalıştığını kaydeden Karasu, kuru meyve ve sebze strelizasyonu ile atıl kapasiteyi harekete geçireceklerini ifada etti. Karasu, 1999 yılında 3 milyon
dolar ihracat yaptık. Önümüzdeki senenin hedefi 4 milyon dolar. Yeni bir firma olduğumuz için yurtdışı tanıtım faaliyetlerine yoğunlaştık. Zira Polonya, Bulgaristan Yunanistan hariç bu Avrupa ülkelerinde strelizasyon şartı var. Dünya piyasalarından payımızı kapmak istiyoruz şeklinde konuştu.
İÇ PİYASAYA YÖNELDİK;
Karasu şöyle devam etti: Yeni bir sisteme başladık. Bizim kullandığımız teknoloji sadece baharatlarla sınırlı değil. Kuru olan herhangi bir şeye uygulanabilen bir sistem bu. Özellikle kurutulmuş domates, kuru üzüm, biber, kayısı ve mantarda bu sistemi kullanıyoruz. Bunun için iç piyasaya yöneldik. İhracatçılar Birliği ile ortak çalışmalarımız var. Örneğin, kuru üzüm alan bir çikolata fabrikası, bebek maması, hazır çorba üreten bir firmanın üretiminde kullanılacak malzemelerin çok steril ortamda olması lazım. Bunun strelizasyonu Türkiye`de yapılamıyor, yurtdışındaki strelize işlemleri ise ihracatçıya pahalıya mal oluyordu. Bu servisi vermeye başladık. Karasu, ihracat yapılan ülkelerin ise İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya, Portekiz, İtalya, İsveç, Danimarka, Finlandiya, Hollanda olduğunu da sözlerine ekledi. (FİNANSAL FORUM)